Geleneksel değerlerin izinde.
Her yudum, tarih boyunca aktarılan bir mirasın ve aile büyüklerimizin sevgi dolu hatıralarının bir parçasıdır.
Bir tutkunun mirası
Hasan Tahsin Bey, 1905 yılında, Osmanlı İmparatorluğu'nun son yıllarında, büyük bir medeniyetin kültür ve sanatla yoğrulmuş topraklarında dünyaya geldi. İstanbul'daki yaşamı, musikî ve Türk kahvesi etrafında şekillenirken, derin bir kültürel mirasın ve zengin bir tarihin temsilcisi oldu. Hasan Tahsin Bey markası, bu benzersiz mirası modern dünya ile buluşturmak için, beyefendinin adını ve tutkusunu taşıyan bir Türk kahvesi markası olarak doğdu. Bizler, onun hikayesinden ilham alarak, her fincan kahvemizde kendisinin tutkusunu, samimiyetini ve misafirperverliğini sizlere ulaştırmayı amaçlıyoruz.
Geçmişten günümüze
Hasan Tahsin Bey'in hayat hikayesi, zorluklarla dolu bir dönemde bile umudu ve sevgiyi koruyabilen nadir insanlardan birinin öyküsüdür. İstanbul’da, Kurtuluş Savaşı sırasında, annesi Türk ordusuna askeri kıyafetler dikerek ailesinin geçimini sağlarken, kendisi henüz 15 yaşındayken İzmir’deki işgal güçlerinden saklanarak hayatta kaldı. Kurtuluş Savaşı’nın sona ermesiyle birlikte Hasan Tahsin Bey’in İstanbul'a dönüşü, onun sanat yolculuğunun başlangıcı oldu. Maksim Gazinosu'nda darbuka çalarak başladığı müzik kariyeri, onu dönemin efsanevi sanatçılarıyla aynı sahneyi paylaşacak kadar yükseltti. Müzeyyen Senar, Safiye Ayla, Sadettin Kaynak gibi değerli isimlerle omuz omuza vererek, İstanbul'un kültürel yaşamına eşsiz bir katkıda bulundu.
Kahve tutkusu ve misafirperverlik
Hasan Tahsin Bey, müzikle dolu bu renkli hayatının yanı sıra, gerçek bir Türk kahvesi tutkunu olarak da bilinirdi. Evine adım atan her misafir, beyefendinin elinden çıkan eşsiz lezzetteki Türk kahvesiyle ağırlandı. Bu kahve ikramı, sadece bir gelenekten öte, insanlar arasında köprüler kurmanın, dostlukları derinleştirmenin ve samimi sohbetlerin başlangıcının sembolü haline geldi. Hasan Tahsin Bey'in evi, musikî, kahkaha ve Türk kahvesinin eşsiz kokusuyla dolup taşan, İstanbul'un en sıcak ve en samimi köşesi olarak hafızalarda yer etti.
Markamızın Kuruluşu
Hasan Tahsin Bey'in bu derin tutkusundan ve sıcak misafirperverliğinden ilham alarak, onun adını ve ruhunu taşıyan bir Türk kahvesi markası yaratma kararı aldık. Markamız, beyefendinin yaşam öyküsünden, müziğinden ve kahve tutkusundan beslenerek, her fincanda sıcaklık, samimiyet ve dostluk sunmayı hedefliyor. Hasan Tahsin Bey markası, kaliteli çekirdek seçimi, özenli hazırlık süreci ve eşsiz lezzet profili ile, Türk kahvesi geleneğini modern dünyaya taşıyor.
Değerlerimiz
Kalite ve tutku
Kalite ve tutkuya olan bağlılığımız, her fincanda mükemmel lezzeti sunma arayışımızı ve kahveye duyduğumuz derin sevgiyi ifade eder. Kahve çekirdeklerimizi en yüksek standartlarda özenle seçiyor, kavurma ve öğütme süreçlerini Türk kahvesinin geleneksel lezzetini ve aromasını en iyi şekilde ortaya çıkarmak için titizlikle yürütüyoruz.
Kültüre bağlılılık
Türk kahvesinin zengin mirasını koruma kararlılığımız ile birlikte, bu geleneksel lezzeti ve kültürel değeri modern çağa en doğru şekilde taşımayı hedefliyoruz.
Yerel ve butik işletmeleri desteklemek
Yerel işletmeler genellikle domestik kültür ve mirası yansıtan ürünler ve hizmetler sunarlar. Bu sebeple, onların desteklenmesi kültürel çeşitliliği ve toplumun kimliğini koruma açısından oldukça önemlidir. Yerel işletmelerin güçlenmesi, yerel ekonominin canlanması ve toplumun daha sağlıklı ve sürdürülebilir olmasına katkı sağlar. Bu değerlere sıkı sıkıya bağlı kalarak, toplumumuzun ileriye dönük kalkınmasına sürdürülebilir bir katkı sağlamayı amaçlıyoruz.
Kahve kültürü ve ilham kaynağımız
Hasan Tahsin Bey markası olarak, bize bırakılan bu eşsiz kültür mirasını gelecek nesillere aktarmayı amaçlıyoruz. Her fincan kahvemizle, sizleri de bu benzersiz hikayenin bir parçası olmaya, bir İstanbul beyefendisinin tutkusunu ve samimiyetini hissetmeye davet ediyoruz.
